Dört melek tarafından korunan Kadimzamanlar, evrenin kalbidir. Burada zaman farklı akar. Bu ne hükümetlerin, ne generallerin ne de başkanların tarihidir. Kadimzamanlar’ın her sakini kendi zamanının hikâyesini yazar: İnancını yitiren toprak sahibi Popielski, geçmişinden kopmak istemeyen Michał, kendini ormana hapseden Kötü Adam, savaşla birlikte vicdanını yitiren Ivan Mutka, dünyanın karmaşasını emen kahve öğütücüsü, deliliğin sınırlarında dolaşan ve kabul edilmeyen Başak, ölümün yaşamı olan mantar miselleri, ağlamayı unutan Paweł, değişimlerle çalkalanan insan karşısında hiç değişmez gözüken meyve bahçeleri… Peki kim yazmaktadır zamanın kaderini?
Dünya edebiyatının önde gelen seslerinden, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Olga Tokarczuk, Kadimzamanlar ve Diğer Vakitler’de dünyanın bir mikrokozmosu olarak irdelenen bu mitsel Polonya kasabasından kesitler sunuyor; 1914’ten 1980’e kadar insanlığın değişimini, Kadimzamanlar’da yaşayan üç neslin arketip fertleri üzerinden anlatıyor. İki savaş arasındaki çöküşü, masalsı olduğu kadar vurucu bir tonda resmederek okuru varlık, hiçlik, zaman, modernite, fanilik üzerine düşünmeye çağırıyor.
**
Kadimzamanlar bir kasabadır ve burada canlı cansız her şeyin bir zamanı vardır. Okurken hepsi birbirinden değişik hayatlar ve karakterler çıkıyor karşımıza. Kitap bir yönüyle ne kadar gerçekçiyse diğer yönüyle de o kadar masalsı ve mistik. Özellikle kitabın böyle iki yönlü oluşu beni çok etkiledi.
Yorumlar
Yorum Gönder