Dünyalar Savaşı’nın Pearson’s Magazine’de tefrika edildiği 1897 yılında, Kraliçe Victoria’nın tahta çıkışının altmışıncı yılı törenlerle kutlanmıştı. Büyük Britanya İmparatorluğu, Kanada’dan Yeni Zelanda’ya uzanan, Afrika’nın büyük bir kısmıyla Hint yarımadasının tamamını kapsayan geniş topraklarıyla gücünün doruğundaydı. Dünyalar Savaşı, Wells’in İngiliz emperyalizmi üzerine bir yorumu; 20. yüzyıl başında imparatorluğun genişlemesinin muhtemel sonuçlarına ilişkin kaygıları yansıtan felsefi ve ideolojik öyküsüdür. Mars’tan gelip tuhaf araçlarıyla imparatorluk topraklarında gezinen, yollarına çıkan her şeyi ölümcül ısı ışınlarıyla yerle bir ederken tüm yaşamı da sona erdiren yaratıkların istilası, belki de Victoria dönemi okurunun bu kaygılarına denk düşmüştü. Orson Welles’in 1938’de romandan uyarladığı bir radyo oyununu gerçek sanan dinleyicilerin panik içinde sokağa dökülmesi, yapıtın imgelemi tetikleme gücünü ortaya koydu. Çeşitli film ve dizi versiyonları yapılan Dünyalar Savaşı birçoğuna da esin verdi. Wells’in capcanlı imgelemiyle özgün ve gerçekçi anlatımı, uzay yolculuğu ve başka gezegenlerden dünyamıza yönelik istilalar konusuna artık hiç de yabancı olmadığımız bugün de her kuşaktan okuru cezbetmeye devam ediyor.
**
“Üstelik onları acımasızca yargılamaya kalkmadan, bizim kendi cinsimizin de yalnızca soyu tükenmiş olan bizon ve dodo kuşu gibi hayvanlara değil, kendinden aşağı gördüğü ırklara da ne kadar gaddarca ve kıyasıya bir kıyım uyguladığını da unutmamalıyız.”
Kitabın genel konusu; Marstan gelen uzaylılar İngiltere'den başlayıp tüm dünyayı istila etmeye başlıyorlar ve bunun sonucunda oluşan olayları anlatıyor. Wells'in okuduğum ikinci kitabı "Dünyalar Savaşı" oldu. Wells bilindiği üzere bilim kurgu türünün öncü yazarlarından biri ve bu kitabında da her zamanki gibi farkını ortaya koymuş. Çeşitli film ve dizilere bile konu oldu kitap. Özellikle marslıları hepimizin düşündüğümden daha farklı bir şekilde hayal etmesi beni çok etkiledi. Başlarda çok durağan geçti ve okurken çok zorlandım fakat ikinci bölüme geldiğim zaman olaylar tam tersini aldı, kitabı elimden bırakmak dahi istemedim.
Yazıldığı döneme bakılarak bence konusuyla, tasvir edişiyle harika bir kitap.Eğer bilim kurgu seviyorsanız okumanızı kesinlikle tavsiye ederim. Başlarda biraz sıkılabilirsiniz ama kesinlikle pes etmeyip okuyun, pişman olmayacaksınız.
"Durum değişti, dedim usulca."Soğukkanlılığını yitirmemelisin. Hala umut var."
"Umut ha!"
"Evet, umut çok - bütün yıkıma karşın."
Yorumlar
Yorum Gönder