Aşkımız Eski Bir Roman - Ahmet Ümit


Edebiyat bazen çok tehlikeli olabilir. Anna Karenina, Madam Bovary, Esmeralda ve daha birçok kadın roman kahramanı... Bu muhteşem kadınlara ulaşmaya çabalarken, önce doğru düşünme yeteneğini, sonra da yaşamını yitiren bir adam...
Kimsenin önemsemediği overlokçu bir kızın cinayeti bile önemli sırlar içerir. Katil ve maktul apaçık ortadaymış gibi görünse de hakikat çok derinlerde gizlenmiş olabilir. Ama ne kadar gizlenirse gizlensin, Başkomser Nevzat gibi vicdanlı polisler olduğu sürece karanlık aydınlanacak, adalet mutlaka yerini bulacaktır.
Aşk hiçbir zaman masum değildir. Petersburg’un soğuğundan, İstanbul’un sıcağına gelen bir Rus bilim insanı. İstihbarat servislerini birbirine düşürecek kadar gizemli bir kayboluş. Mutluluğu ararken kendini ölümün kıyısında bulan çaresiz bir âşık...
En zevkli anlar kanlı gerçeklere dönüşebilir…
Cinayetleri çözmek için sadece aklından ve deneyimlerinden değil, yaralı yüreğinden de güç alan Başkomser Nevzat, belki de en çok bu yüzden ayrılıyor benzerlerinden, belki de en çok bu yüzden seviliyor, okunuyor ve hatırlanıyor. Aşkımız Eski Bir Roman, onun bu zorlu serüveninde yepyeni bir halka...
... mesleğini doğru yapmak için cesaret yetmez, aynı anda kocaman bir yürek ister. Ama o yürek çelikten yapılmıyor. Bir süre sonra el bombası gibi gümlüyor. O yüreği zamansız gümletmeyelim Ali. Zalimleri sevindirmenin âlemi yok.
**

“Aşk gerçekten kişiye özel bir duyguydu. Birbirine benzer gibi görünse de, her aşk biricikti. İşte tam da bu yüzden, bu kadar güçlü bir duygu, cinayet de içinde olmak üzere insana her türlü kötülüğü yaptırabilirdi.”

Aşkımız Eski Bir Roman kitabında 3 ayrı hikaye yer alıyor. Kitaba adını veren Aşkımız Eski Bir Roman, Overlokçu Kız ve Sergey Nikolayeviç Jerkovski'ye Ne Oldu ?. Her bir hikaye kendi içinde çok güzeldi ama ben en çok ilk hikayeyi beğendim. Konularını da güncel konulardan ve aşk üzerinden seçmiş ve polisiye ile cinayet olaylarını bu konularla çok güzel harmanlamış Ahmet Ümit. Her hikayesi ayrı bir konuyu ele alıyor ve sürprizli sonlarla bitiyordu. 


“Bazı vakalarda katilin kim olduğunun hiçbir önemi yoktur, cinayet silahı kimin elinde olursa olsun, kurbanı öldüren, aslında kendi tutkusudur. Tutkusunun esiri olanların zihinleri sadece bir hedefe kilitlenmiştir; arzularını hayata geçirmek. O andaki tek amaçları budur, geriye kalanlar teferruattan başka bir şey değildir.”

Ahmet Ümit'in kaleminden hep roman okumaya alışkınız ama bu sefer bizi hikayeleri ile buluşturuyor. Hikaye okumayı çok seven bir insan olmamama rağmen bu kitaba bayıldım. Hikayelerin her biri çok sürükleyiciydi fakat tadı damağımda kaldı diyebilirim. Çünkü uzun uzun Başkomser Nevzat hikayelerini okumaya alışkın olduğum için :) Hatta hikayeler bitince keşke daha devam etseydi dedim. Çok özlemişim Başkomser Nevzat'ı, Zeynep,Ali ve Evgenia'yı. 
Umarım kısa zamanda şöyle uzun soluklu okuyabileceğimiz bir roman da gelir. 
Eğer Ahmet Ümit okumayı ve polisiye tarzı kitapları seviyorsanız kesinlikle alın okuyun derim. Asla pişman olmazsınız :)


"Hayır, Nevzatcım, aşk öldürmez, eğitimsiz, bencil, ruhsal olarak gelişmemiş insan öldürür. Sorun aşkta değil, sorun nasıl seveceğini bilmeyen insanda."



Yorumlar