Geçmişe Yolculuk - Stefan Zweig

Zweig’ın 1920’li yıllarda yazdığı tahmin edilen bu novellanın el yazması ölümünden sonra oldukça geç bir tarihte, 1970’lerde gün ışığına çıkarıldı. Ve aşkın sınır tanımazlığı üzerine yazılmış en yoğun, en etkileyici metinler arasında yerini aldı. Geçmişe Yolculuk, zamana, mekâna ve değişen koşullara direnen yasak ve tutkulu bir aşkın hikâyesidir. Bu çılgın aşk önce okyanusun ve daha sonra da Birinci Dünya Savaşı’nın araya girmesiyle dokuz yıllık bir kesintiye uğrar. Yıllar sonra yeniden buluşan iki sevgilinin hayatları büyük bir değişime uğramıştır. Önlerinde uzanan belirsiz geleceğe, geçmişin sürekli aralarına giren gölgesine rağmen, aşk doludizgin sürmektedir...

**

“ Geçmişlerini arayan, artık gerçekte var olmayan geçmişe boğuk sorular yönelten bu gölgeler onların kendisi değil miydi? Gölgeler, canlanmak isteyen ama bunu artık başaramayan gölgeler... Ne kadın eski kadındı ne de adam eski adam... Ama tıpkı ayaklarının dibindeki bu kara hayaletler gibi kendilerini bulmak için boş yere didiniyor, cansız ve güçsüz çabalarla kendilerinden kaçıp, kendilerini yakalamaya çalışıyorlardı.”

Kitap, karakterlerin 9 yıl sonraki hali ile başlıyor. Birbirlerine aşık olan bu iki sevgilinin 9 yıl sonra hayatları büyük bir değişime uğramıştır. Sizce kadın aynı kadın mı ? adam aynı adam mı ? Yoksa hayatları gibi kendileri de mi değişmiştir?

En kısa hikayeleri yazıp insanda en çok duyguyu yaratan bir yazar Zweig... Bu kitabı da diğer kitapları gibi kısacık ama içinde birçok duyguyu barındırıyor. Hatta okurken, onlarla birlikte ben de o duyguları yaşadım.Yaptığı betimlemeler, anlatımı ve biz de hissettirdiği duygular olağanüstüydü. Özellikle özleme ve sevgiye çok yer verilmiş bir kitaptı. Kısacık ama sizde yarattığı etki ile bir oturuşta bitireceğiniz bu kitabı okumanızı tavsiye ederim...



"Zaman nerede kaldı?
Zaman bizim içimizde..."





Yorumlar