Sanatın Şehri : Eskişehir

Sanatın Şehri: Eskişehir



Cuma akşamı iki kız arkadaş sırt çantalarımızı da alarak, trenle 2 gün kalacağımız Eskişehir'e doğru yola koyulduk. Otelimizi geçmişin hala korunduğu, küçük renkli evlerin olduğu ve her sokağının ayrı bir dünya'ya açıldığı Odunpazarı bölgesinden seçtik. Otel olarak tercihimiz Arslanlı Konak Otel oldu. Hem konumu, hem odalarının güzelliği ve temizliği ayrıca personellerinin ilgisi harikaydı. Bize huzurlu ve güzel bir hafta sonu yaşattılar.






Cumartesi günü ilk durağımız Sazova'ya gitmek oldu. İkinci gidişim olduğundan dolayı her yeri biliyordum ve arkadaşımın da isteği üzerine Sazova'nın en ilgi çeken yapası Masal Şatosu'nu gezdik. Masal Şatosu'nun 8 kulesi de birbirinden farklı mimariye sahip. İstanbul başta olmak 

üzere farklı şehirlerin önemli yapılarından oluşuyorlar. İşte bunlar;

GALATA KULESİ - İstanbul
BURGULU KULE - Amasya
SİNDRELLA KULESİ - İstanbul(gravür)
KIZ KULESİ - İstanbul
ADALET KULESİ - İstanbul (Topkapı sarayı)
ULU KULE - Mardin
ÇAN KULESİ - Diyarbakır
YİVLİ KULE – Antalya





Daha sonra gölün çevresinde tur atıp kuğuları izleyip fotoğraflarını çektik. İkinci durağımız Odunpazarı evleri ve sokakları oldu. Her ev her sokak sanki farklı bir dünyaya açılıyor gibiydi. Renklerin cümbüşü arasında kendinizi masal dünyasında sanıyorsunuz. Cam Cadısı isimli bir atölye de camdan nasıl süsler yapıldığını izledik ve bu sanata hayran kaldık... Odunpazarı'nda bulunan Kurtuluş Müzesi bir diğer durağımız oldu. Dijital ekranlar ile Kurtuluş Savaşı ve Milli Mücadele’yi anlatan bir müze.Burası bizi çok etkiledi ve yazıları okudukça fotoğrafları gördükçe gözlerinizin dolmaması elde değildi...











Yavaş yavaş karnımız acıktığı için listemizin en başında yer alan ve bizim de çok merak ettiğimiz Fahrettin Usta Balaban Kebap'a doğru yola çıktık. Haritalarımız bizi biraz şaşırtıp yanlış yerlere götürse de sonunda bu güzel yere ulaştık. Fahrettin Usta'nın güler yüzü ve tontonluğu dışında harika olan bir şey varsa o da Balaban Kebaptı. Fahrettin Usta'nın son olarak etleri nostaljik bir ütü ile ütülemesi bu kebabı daha da güzel yapmıştı. Yolunuz Eskişehir'e düşerse kesinlikle buraya gidin ve bu kebap'ı yiyin. 



Kahve içmek için ayrılıyoruz Fahrettin Ustadan ve Eskişehir Kitapçısına doğru yola koyuluruz. Eskişehir’in en güzel kitap-cafe konseptli cafelerinden biri Eskişehir Kitapçısı.İçeriye girdiğiniz an sizi kitap ve kahve kokusu sarıyor. Bu cafe 3.nesil kahveciliğin Eskişehir’deki öncüleri arasında gösteriliyor. Biz ortama ve kahvelere bayıldık...




Pazar günü bizim dönüş günümüzdü ve tren saatine kadar dolu dolu değerlendirelim dedik. Sırt çantalarımızı taktık ve yine düştük yollara... Odunpazarı'nda kaldığımız için orayı tekrar dolaştık ve orada bulunan Kurşunlu Külliyesini gezdik.Kurşunlu Külliyesi, 16. yüzyıl Osmanlı dönemine ait bir eserdir. Osmanlı Devleti vezirlerinden Çoban Mustafa Paşa tarafından 1517 yılında yapılmıştır. Odunpazarından ayrılmadan önce benim aşık olduğum Eskişehirin meşhur tatlısı olan met helvasından aldık. Kesinlikle tadına bakmanızı öneririm. 



Aslında listemizde olmayan ve şans eseri cumartesi akşamı görüp kesinlikle tatmalıyız dediğimiz Petifürcü Lalezar'a doğru yola çıktık. Burası 1959 beri hizmet veren bir yer. Petifür ise hamuru profiterol gibi içinde çok güzel bir krema ve üstte kakaolu bir sosla hindistan cevizi var. Tadına baktığınız an bayılacağınıza eminim. 



Daha sonra her zamanki gibi bir cafe arayışına girdik ve Eflatun Kitap & Kahve'ye geldik. Eflatun Kitap&Kahve Eskişehir’in en sıcak ve eski tarzda döşenmiş mekanlarından biri. Sobanın eşliğinde kahvenizi yudumlarken kitap okuyabilir ya da orada bulunan kitapları karıştırabilirsiniz. Cafe’nin bir tarafı kitaplarla döşenmişken diğer tarafı plaklarla... İçinizi ısıtacak sizi eskilere götürecek bu mekana Eskişehir’e gelirseniz uğramanızı öneririm.





Zamanımız olduğu için Porsuk ve Adalar çevresinde gezdik, banklarda oturup çevreyi izledik... Ve bir kez daha Eskişehir'in güzelliğine aşık olduk... Son durağımız ise Meşhur Papağan Çibörek'te, çibörek yemek oldu. Geldiğiniz zaman çiböreği burada yiyin bu kadar önerilip güzel olmasının sebebini o zaman anlayacaksınız... 


Son olarak Eskişehir'e bu ikinci gelişim olmasına rağmen bir kez daha aynı heyecanla gezdim ve hayran oldum. Şehir tam bir masal ve sanat şehri. Her yerde bir sanat eseri var ve her yer kendi içinde çok güzel. Ama her güzel masalında bir sonu var. Biz de bu masalımızı burada bitirip 19:25 treni ile İstanbul'a dönmek üzere kalbimizi Eskişehir de bırakarak yola koyulduk....

Eskişehir'de Yapılmadan Dönülmemesi Gerekenler ;

Odunpazarı'nı gez.
Met Helvası'nın tadına bak.
Fahrettin Usta Balaban Kebapta Kebap ye.
Petifürcü Lalezardan Petifür al.
Porsuk Çayında yürü.
Sazova da çocuk ol.
Eskişehirin cafelerinde kitap ve kahve kokusunda kaybol.
Kurtuluş Müzesini gez.
Papağan Çibörekte çibörek ye.
Gördüğün her sanat eserine bak.


Yorumlar

  1. Çok güzel 😍😍 kaldığınız otel gittiğiniz yerlere çok uzak mıydı ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, öncelikle çok teşekkür ederim :) otelimiz çok uzak değildi gittiğimiz yerlere ama biz ulaşım için genelde tramvay kullandık. Çarşı tarafında kalırsanız bu yerler daha yakın olabilir :)

      Sil

Yorum Gönder