Bir süre saçının kokusunu içine çekmemek için dirense de başaramadı. Derin bir nefes aldı. Kaç gündür banyo yapmamış olmasına rağmen saçları harika kokuyordu. Bundan daha güzel ne kokabilirdi? Biraz düşündü, anımsayamadı. Annesi…
“Annem de güzel kokardı ama bu başka…” diye içinden geçirdi. Hem annesini istediği zaman görüp koklayabilirdi. Bu öyle bir şey değildi. Bu kokuyu belki de ömrünün sonuna kadar duymayacaktı. Ağır ağır verdiği nefesin yerine son defa derin bir soluk aldı. Kokuyu zihnine hapsetmek istiyordu. Bir daha hiç duymayacakmış gibi son defa… “Babamın kokusu gibi…” diye geçirdi içinden. “Babamın kokusu…”
**
"Babasıyla yaşadığı daha çok hatırası olmadığından hüzünlendi. Keşke daha çok anısı olsaydı ve üzerine bindikçe zihininin derinliklerine gömülselerdi. Sonra yıllar geçtiğinde bir gün, tıpkı bugün olduğu gibi ansızın karşısına çıkıp onu mutlu etseydi. Babasıyla yaşadığı neredeyse tüm anıları dün gibi anımsıyordu. Çünkü eksiktiler. Hiç unutmamak için defalarca gözünün önüne getirecek kadar değerliydiler."
Kitap 5 bölümden oluşuyor ve kitabın ana karakterleri Mustafa ve Zehra. Diğer karakterlerle yollarının kesiştikleri tek bir nokta var o da "baba" kelimesi. Kitap Mustafa'nın hikayesi ile başlıyor... Kızı Zehra ile hayata tutunmaya çalışan Mustafa, onun için aklının ucundan dahi geçmeyecek işlere bulaşıyor. Zehra'ya tüm olanakları sağlamasına rağmen aralarında gerçek bir baba-kız ilişkisi yaşanmamış çünkü Mustafa kızının yüzüne hasret kalmış bir babadır.
Kitap başlangıçta beni fazla içine çekmedi ama bölümler ilerledikçe, bazı olaylar yaşanmaya başladıkça kitabı elimden bırakamadım. Özellikle son iki bölüm beni çok etkiledi. Kitabı okurken birbirlerinin hayatlarına dokunan bu insanların özlemlerini,acılarını ve hüzünlerini okuyacaksınız. Son kısımlarında sizi derinden etkileyen bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Yorumlar
Yorum Gönder