Zacharius Usta olağanüstü ince bir işçilikle ürettiği kusursuz saatlerle Cenevre şehrinin gururudur. Ünü İsviçre sınırlarını aşıp Fransa ve Almanya’ya kadar uzanmıştır. Saatçiliğin ilerleyen bilime ayak uydurmasıyla, Zacharius Usta da “saat maşası”nı icat eder. Bu icadının ardından kibir başını döndürür. Öyle ya, Tanrı sonsuzluğu yarattıysa, kendisi de zamanı yaratmıştır. Ancak günün birinde imal edip sattığı bütün saatlerin ortada görünür bir sebep olmaksızın birden durmasıyla, öfkeli müşteriler evinin kapısını aşındırmaya başlar. Bilimle manevi değerler arasındaki çatışma Jules Verne’in 1854 yılında yayımladığı bu fantastik öykünün ana temasıdır. Kibrine yenilip ölümsüzlüğün peşine düşen ve ruhunu kaybeden Zacharius Usta için çöküş kaçınılmazdır.
**
“Hayat nedir biliyor musun evladım? Varoluşu meydana getiren şu zembereklerin hareketini kavradın mı? Kendi içine baktın mı? Hayır; halbuki bilimin gözünden baksaydın, Tanrı'nın eseriyle benim eserim arasında var olan sıkı ilişkiyi görürdün, çünkü saatlerimin mekanizmasını, onun yarattığı canlıdan kopyaladım."
Zacharius Usta kızı, çırağı ve hizmetçisi ile yaşamaktadır. Yaptığı olağanüstü saatlerle Cenevre şehrinin gururudur ve kendisi bu sayede çok ünlenmiştir. Bir süre sonra böyle bir ün'ü kaldıramayan Zacharius Usta kibirlenmeye başlar. Kendini Tanrı'ya eş değer görmektedir. Bir gün yaptığı tüm saatler durmaya başlar. Her müşterisinden şikayetler gelir ve onları tekrar eski haline getirmek için elinden geleni yapar. Ama aklında bir düşünce vardır yaptığı son saatte durursa öleceğine inanmaktadır. Bu yüzden elinden gelen her şeyi yapmaya başlar.
Zacharius Usta, Jules Verne'nin diğer kitaplarından farklı olarak dram yönü ağır basan bir kitabı. 3 ana unsuru elinde barındırıyor; inanç,bilim ve kibir. Kibir yüzünden bir insanın neler yapabileceğini, neler söyleyebileceğini görüyorsunuz kitabı okurken.Özellikle zamanı insanla özdeşleştirmesi kitabı çok farklı kılıyor. 50 sayfalık bu kısacık kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Yorumlar
Yorum Gönder