Kırık Kanatlar - Halil Cibran

Cibran’ın 1912’de yayımlanan romanı Kırık Kanatlar, Arap dilinde yazılmış ilk romanlardan biridir aynı zamanda. Selma Karami’yle Cibran olduğu tahmin edilen genç adamın imkânsız aşkının hikâyesi, pastoral şiir tadında bir aşk itirafıdır. Cibran bu içe işleyen metinde, Arap edebiyatında ilk kez din adamlarının yozlaşması ve kadın hakları gibi toplumsal meselelere el atar. Doğulu kadının yüzyıllar boyu gelenek karşısındaki âcizliğine, eşya gibi oradan oraya sürüklenmesine yönelik eleştirel bir tavır ortaya koyar.
**

“Karanlık ağaçları ve çiçekleri bizden saklasa da, kalplerimizdeki sevgiyi saklayamaz.”


Selma Kerami, babasının isteği doğrultusunda piskoposun yeğeni ile evlenmek zorunda kalıyor ve onun kalbi Cibran'a ait olduğu için Selma ile Cibran arasında ki umutsuz aşkı bize anlatıyor. 
Bu umutsuz aşkın yanı sıra kitap; toplumda kadının sosyal konumu, ataerkil topluluklarda söz hakkına sahip olmamasını anlatıyor.


"Aynı duyguyu paylaşan kederli ruhlar birbirleriyle karşılaştıklarında huzur bulurlar."


Selma ile Cibran arasında ki geçen aşka tek kelime ile bayıldım. Cibran Selma'yı hayatında, yüreğinde öyle güzel bir yere koyuyor ki... okurken etkilenmemek elde değil. Birbirlerine karşı söyledikleri, özenle seçilmiş o sözler aralarında ki aşkın ne kadar güzel olduğunu gözler önüne seriyor. Diğer işlediği konu olan  kadının, kızların zorla istemedikleri kişilerle evlendirilmesine çok güzel değinmiş.
Sözleri alıp sizi başka diyarlara götüren bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.




Yorumlar

  1. Merhabalar Esra Hanım,

    Yaklaşık bir hafta önce okumaya başladığım Kırık Kanatlar isimli romanı bitirdim. Hayatımda ilk kez bir Halil Cibran eseri okudum. Çok duygu yüklü bir romandı. Bazı satırları, gözlerim dolu dolu okuduğumu çekinmeden söyleyebilirim.

    Halil Cibran, bu eserinde; din adamlarının yozlaşması ve kadın hakları gibi toplumsal meselelerden bahseder. Doğulu kadının yüzyıllar boyu gelenek karşısındaki âcizliğine, eşya gibi oradan oraya sürüklenmesine yönelik eleştirel bir tavır ortaya koyar.

    Romanda en sevdiğim alıntı şu olmuştu:

    ‘’Onun ruhunu dolduran hüzün benim ruhuma da doluyordu; her birimiz kalbinde hissettiğini öbürünün yüzünde görebiliyor, göğsünde sakladığı şeyin yankısını öbürünün sesinde duyabiliyordu.’’

    Altını çizdiğim diğer alıntıları da buradan okuyabilirsiniz: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/halil-cibran-kirik-kanatlar-kitap-yorumu/

    Güzel okumalar dilerim,
    edebiyatla ve sağlıcakla kalın.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder