İnci - John Steinbeck


Pulitzer ve Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülen John Steinbeck'in çağımızın toplumsal ve insani meselelerini ustalıkla resmettiği eserleri modern dünya edebiyatının başyapıtları arasında yer alır. Tomris Uyar'ın sunuş yazısında belirttiği gibi, "İnsanoğlunun umudunun, var olma direncinin seyreldiği bir tarih anında olanca görkemiyle gerçek umudun türküsünü söylemiştir. Tozpembe olmayan gerçekçi bir umudun." Bu nedenle eserleri edebi değerleri kadar güncelliklerini de hiç yitirmemiştir. 

Bir Meksika halk hikâyesinden esinlenmiş İnci, bir zamanlar İspanya Kralı'na büyük zenginlikler getiren bir koyda yaşayan fakir bir inci avcısının, Kino'nun ve ailesinin hikâyesini anlatır. Kino'nun çocuğunu kurtarmak umuduyla daldığı denizden çıkardığı eşi benzeri görülmemiş inci, yalnızca umut değil yıkım da getirecektir. İncinin özü insanların özüne; Kino'nun kulaklarında çınlayan ve kasabaya yayılan İncinin Türküsü, ailenin, kötülüğün, umudun ve düşmanlığın türküsüne karışacaktır. 
Steinbeck, Kino'nun derinliklerden söküp çıkardığı inci ile içinde yaşadığımız dünyaya ve insanın dramına ışık tutuyor.
**

"Bir şeyi çok fazla istemek iyi değildir. Bazen şans ters dönebilir yoksa. Ayarında istemeyi bilmeli kişi."

Kino saz evinde yaşayan fakir bir erkektir. Bir gün bebeğini akrep sokar ve doktora götürürler fakat paraları yok diye doktor o çocuğa bakmaz bile.Sonrasında Kino işine gider ve denizde avlandığı sırada çok büyük bir inci bulur. İnci'yi gören herkes onun ne kadar değerli olduğunu söyler. İnci alıcıları haberi duyduktan sonra bir plan yaparlar ama planları istedikleri gibi gitmez. İnci'nin güzelliğine kapılan doktor bile evlerine gelip iyileşmekte olan bebeğe tedavi yapmaya başlar. Kino bunların bir oyun olduğunu anlar ve inciyi şehirde satmak için yola düşer fakat bundan sonra her şey kötüleşmeye başlayacaktır.

İnci; insanların açgözlülüklerini ve maddiyata verdikleri önemi gözler önüne seren bir eser. İnsanların senden sömüreceği bir şey yoksa elinde seni bir köşeye atarlar. İşte İnci kitabı bu olayları tüm çarpıcılığıyla gözler önüne sermektedir.
Lisedeyken okuduğum bu kitabı bir kez daha okumakla en iyisini yaptığımı düşünüyorum. Okurken hiç sıkılmayacağınızı hatta bitirmeden elinizden bırakmak istemeyeceğinizi tahmin ederek size bu güzel kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum.



Yorumlar