Mecburiyet - Stefan Zweig



Savaş karşıtı görüşleriyle tanınan Zweig I. Dünya Savaşı boyunca bu görüşlerini yaymayı kendine misyon edinmişti. Avrupalı ve “dünya vatandaşı” kimliğine büyük değer veren yazar, yapıtlarında savaşın yıkıma uğrattığı “eski dünya”nın değerlerinin kayboluşunu büyük ölçüde dert edinmiştir. Mecburiyet ’in ana karakteri ressam Ferdinand da savaş sırasında askere alınmamak için İsviçre’ye kaçmıştır. Bir gün askerliğe elverişliliğinin tespiti için konsolosluğa davet edildiğinde, karısının şiddet karşıtı duruşuna ihanet etmemesi yolundaki telkinlerine karşın kendini gitmek zorunda hisseder. Görev duygusu, savaş karşıtı düşünceleri ve karısına duyduğu sevgi arasında sıkışıp kalmıştır. Ferdinand her ne kadar “insanlığın ötesinde bir vatanı” olmasa da, “yirmi milyon insanı boğan o zinciri” kıramayacağını düşünür...
**


“Hak! Hukuk! Bugün dünyanın neresinde hak kaldı. İnsanlar onu katletti. Herkesin hakları var, fakat onların, onların gücü var ve bugün güç demek her şey demek. -Neden onların gücü var? Çünkü bu gücü onlara siz veriyorsunuz. Ve sizler korkak olduğunuz müddetçe onların gücü hep olacaktır.Tüm bunlar,yani insanlığın bugün korkunç dediği şey, yeryüzündeki on insanın iradesinden ibaret ve on insan bunu yeniden yıkıp yok edebilir.Bir insan,yaşayan tek bir insan onlara karşı durarak bu gücü yerle bir edebilir. Fakat sizler boyun eğdiğiniz,belki paçamı kurtarabilirim dediğiniz müddetçe,onları can evinden vurmak yerine onlara itaat ettiğini müddetçe sizler sadece bir kölesiniz ve bunu hak ediyorsunuz demektir.”

Ressam olan Ferdinand savaştan ve insanlardan kaçarak eşi Paula ile İsviçre'ye geliyorlar. Bu kaçışın ona iyi geleceğini düşünse de aklı hep memleketinde ki insanlarda kalıyor. Aslında onlarla beraber olmak için can atıyor ama dönmek için cesareti yok. Bir gün evlerine bir mektup geliyor ve askere çağrıldığını öğreniyor. Karısı Paula bu olayı öğrenir öğrenmez onu vazgeçirmek için elinden geleni yapıyor ve Ferdinand ne yapacağını şaşırıyor. Bir yanda canından çok sevdiği karısı diğer yanda vatanı. Acaba Ferdinand hangisini seçmiştir?



Ben artık Zweig'a diyecek söz bulamıyorum çünkü yine harika bir kitap yazmış. Mecburiyet kavramınını insan psikolojisi üzerindeki etkisini mükemmel bir dil ve betimleme ile ele almış. Çaresizlik duygusunu içinizde hissedeceksiniz. 20 dakika gibi bir süre de bitirdim ve sizinde bu kitabı seveceğinize eminim. Şiddetle okumanızı tavsiye ediyorum.



Yorumlar