Tekneleri ve yıldızları memleketi olarak görenler, ıssız yerlerde kendisi için evren olanlar, beklentisiz ve vaatsiz sevenler, yargılamadan-yadırgamadan dinleyenler, “Seni seviyorum”a karşılık “Ben de seni” demek istemeyip alternatif “Ben de seni”ler üretenler...
Islak iskele kokusunu sevmeler,
bir şeyler,
bir şeyler...
**
"Güzel bir eşya alırsın örneğin; belki onu satın almak için epey çalışıp didinmiş de olabilirsin, eyvallah. Ama o eşyayı satın aldıktan bir süre sonra, ona adapte oluyorsun...Motivasyonun, onu alana kadarmış.
O zaman daha iyi anlıyorsun:
Satın alınan şeyler sana iyi deneyim ve anı sunamıyorsa, örneğin bir dostun, bir seyahatin veya sabaha kadar süren bir konuşmanın benzersiz hazzını veremiyorsa… Bu anlamsız ortalamada mülkiyetin belirleyici bir hükmü yok.
En değerli şeyler anıların, deneyimlerin ve insanların.
Turgut Uyar’ın, adını "anlamsız ortalama"koyduğu bu hayatta, anlamlı ortalar bulmak için yaşıyorum."
İnsanın içine işleyen,okudukça mutlu olmasını sağlayan yazarlar vardır; Ozan Önen benim için öyle biri. Kendisini Penguende yazdığı yazılarla tanıdım ve o günden beri yazdıklarından kopamıyorum. Kitaba gelecek olursak Ozan Önen'in belirli tarihler arasında yazdığı yazılardan oluşuyor.Her okuduğunuz yazı, her satır sizi farklı dünyalara götürüyor. Kelimeler başınızı döndürüyor ve betimlemeler ile o anı yaşıyorsunuz.
“Hayatı sevme istenci ve hayata tahammül edebilme direnci arasındaki çizgi, tüm insanları sevme zorunluluğuna katlanmadan da bazı insanları gerçekten sevebilmek için kalbini koruyabilmekten geçiyor.”
Her yazısında kendimden bir şeyler buldum. Kitaplara bağlanmamızı sağlayan bu değil midir zaten ? Bütün yazılarının yeri ayrı ama son yazısı beni derinden etkiledi uzun süre unutamayacağım, sözleri aklımdan çıkamayacak bir yazı oldu. Eğer kitap arayışındaysanız bu Ege sevdalısı,deniz sevdalısı yazarın kitabını okumanızı tavsiye ederim. Hem sizin Ege ve deniz sevdanıza sevda katacak hem de bir kere Ozan Önen okudunuz mu bir daha bırakmak istemeyeceksiniz buna emin olabilirsiniz :)
"İnsan en sevdiğini kaybedince,zamanla toparlanmaya çalışsa da;ölüme Epikurosçu bir yerden baksa da;içinde sönmek bilmeyen o bir tek mumun alev alev yanmakta olduğunu hissetmeye her an devam ediyor.O yangını bastıramıyorsun. Birini çok sevmişsen,-istediğin kadar korkularıyla yüzleşmekten korkmayan biri ol- zamanla en büyük korkun,o insanı kaybetmek oluyor:Korktuğun felaket bir gün başına geldiğindeyse,-üçüncü bir gözün açılmış gibi-başka bir insana dönüşüyorsun."
Yorumlar
Yorum Gönder