Huzursuzluk-Zülfü Livaneli


Merhamet zulmün merhemi olamaz!
İstanbul’un kargaşası içinde sıradan bir yaşam süren İbrahim, çocukluk arkadaşı Hüseyin’in ölüm haberi üzerine doğduğu kadim kent Mardin’e gider. Onun, önce sevdaya sonra ölüme yazılmış, Mardin’de başlayıp Amerika’da sona ermiş hayatını araştırmaya koyulur. Böylece âdeta bir girdabın içine çekilir, tutkuyla ve hırsla gizemli bir kadının peşine düşer. 
Harese nedir, bilir misin? Develerin çölde çok sevdiği bir diken var. Deve dikeni yedikçe ağzı kanar. Tuzlu kanın tadı dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider. Kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz… Ortadoğu’nun âdeti budur, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz. Kendi kanının tadından sarhoş olur.
Mardinli Hüseyin ile IŞİD zulmünü misliyle yaşamış Ezidi kızı Meleknaz’ın ve kelamın çocuklarının hikâyesi... Livaneli okuru, sevda ile acının iç içe geçtiği bir Ortadoğu gerçeğiyle buluşturuyor.
**

"Bu dünya bir penceredir / Her gelen baktı geçti , diye tekrarlıyorum durmadan. Felsefe bundan başka nedir ki diyorum; raf çökerten onca kitap, onca üniversite, anlı şanlı felsefe profesörleri, sözümona varlığı sorgulayanlar bundan başka bir şey söyleyebilirler mi? Ya o din alimi geçinenler? Din alanlar, din satanlar, laf kalabalığından başka ne söylüyorlar? Onların bütün laflarını da bir Karadeniz türküsünün iki dizesi açıklıyor. Bu dünya yalan dünya / Öteki de şüpheli."



Herkese yardım etmeyi seven,kalbinde hiçbir kötülük barındırmayan Hüseyin toplama kampındakilere yardım ederken ezidi olan Meleknaz'a gönlünü kaptırır. Öyle bir aşk ki bu kimseyi dinlemez Hüseyin her şeyi,herkesi karşısına alır. Ama bu yaptıkları onun sonunu getirir...Eski arkadaşı İbrahim İstanbul'da yaşamaktadır ve gazetecilik yapmaktadır.Bir gün Hüseyin'in öldüğünü öğrenir ve memleketi Mardin'e gider. Mardin'e gittiğinde hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını görür...Eskiden bütün dinden insanların bir arada yaşayıp ahbaplık ettiği ,birbirlerinin kutsal günlerini hep beraber kutladıkları kent gitmiş yerine bir yandan IŞİD, bir yandan PKK,bir yandan devlet güçleri derken çarpışmaların ortasında kalmış,korku içinde bir kent kalmıştır... Mardin'in bu haline üzülen İbrahim'in yapması gereken bir şey vardır;Hüseyin'in hikayesini öğrenip,Meleknaz'ı bulmak... Acaba İbrahim hem Meleknaz'ı bulup hem de Hüseyin'in hikayesini öğrenebilecek midir?



"Akşamüstü, otelden çıkıp bu antik şehrin taş yapıları arasındaki dar sokaklardan yürüyerek, Süryani ustaların gümüş telkâri yaptıkları işliklerin önünden geçiyor, epeyce yürüyüp şehri arkamda bırakıyorum ve çocukluğumdaki gibi Kasımiye Medresesi'nin tepesine çıkıyorum. Buradan bütün ovalar ayaklar altında; Mezopotamya'nın tamamını görüyorum duygusuna kapılıyor insan. Güneş Mardin'in kalesini, taş evlerini kızıla boyayarak tam karşıdan batıyor. Zamanın durduğu bir mekan ki o zamanın içinde Haçlılar, Timur'un Moğolları, Türkler, Kürtler donmuş duruyorlar. İstanbul'dan bir uçağa binip iki saatte binlerce yıl öncesine, Mezopotamya tarihine dalıvermenin tuhaf, hüzne benzer ama tam hüzün de olmayan; şaşkınlık mı özlem mi desem, ne olduğunu tam çözemediğim karmaşık duygular kaplayıveriyor beni."


"Ben bir insandım!" bu söz size neler çağrıştırıyor bilmiyorum ama bana kitapta yaşanılan o kötü olayların hepsini çağrıştırıyor. Livaneli bu kitabında günümüz acılarını,Mardin de yaşanılanları, terör örgütlerini dile getirmiş. Belki de bu yaşanılanların gerçek olması kitabı bu kadar etkileyici ve güzel kılıyor. Mardin demişken beni tanıyanlar bilirler Mardin'e sevdalıyımdır. Hayatımda hiç gitmediğim o yeri hem çok merak ederim hem de çok severim, o Mezopotamya'nın büyüsünü hep görmek isterim. Livaneli anlatım tarzı ile bana oradaymışım hissi yarattı bazı yerlerde.
Kitapta ki acıyı içinizde hissedebiliyorsunuz. Keşke bu güzel topraklar da böyle acı şeyler olmasa... 
Sonuç olarak kitabı çok beğendim, Livaneli günümüz gerçeklerini hikayesine katarak sarıp sarmaladı beni.Eğer sizi de bu hikaye ile sarıp sarmalasın istiyorsanız kesinlikle bu kitabını okuyun.



Yorumlar

  1. Ahh ne de güzeldi! Ellerine sağlık Esra kuzum. ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkürler kuzum :) beğenmen beni çok mutlu ediyor

      Sil

Yorum Gönder