Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları- Ransom Riggs

Gizemli bir ada.Terk edilmiş bir yetimhane. Fazlasiyla tuhaf fotoğraflardan oluşan bir koleksiyon.

Tüm bunlar kurgu ile fotoğrafçılığı nefes kesici bir şekilde bir araya getiren ve unutulmaz bir okuma deneyimi sunan Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları romanında keşfedilmeyi bekliyor.

Yaşadığı korkunç aile trajedisi yüzünden Galler kıyılarındaki, dünyadan uzakta kalmış bir adaya yolculuk eden on altı yaşındaki Jacob, burada Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocuklar Yetimhanesi'nin yıkıntılarını keşfetmekle kalmayıp, Bayan Peregrine'in çocuklarının sadece tuhaf olmaktan çok daha fazlası olduğunun farkına varır.

New York Times bestseller listesinden 108 haftadır inmeyen, aklınızdan çıkmayacak eski fotoğraflar eşliğinde okuyacağınız Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları, gölgelerde geçen bir macera arayan her yaştan okuyucuyu içine çekecek eşsiz bir roman.

**

"Hepimiz kendi masallarımıza tutunuruz; ta ki onlara inanmanın bedelini ağır ödeyene dek."

Jacob büyükbabasının ona anlattığı masallarla büyümüş bir çocuktur. Bu masallar bizim bildiğimiz türden masallar değildir çünkü ne bir deniz kızı ne de külkedisi vardır. Onun yerine ellerinden ateş çıkaran kız,görünmez çocuk,uçabilen bir kız gibi bir sürü karakterler vardır. Büyükbabası anlattığı masallarda ki bu çocukları kimsenin bulamayacağı bir evde yaşadıklarını söyler ve Jacob'a onların fotoğraflarını gösterir. Bir gün büyük babasının ölümü ile hayatı mahvolan Jacob bu ölümü kaldıramaz ve olayların geçtiği adaya gitmeye karar verir. Adaya gittiğin de ise hayatını değiştirecek olayları yaşamaya başlar... Acaba bu olaylar neydi? Bu çocuklar ve bayan Peregrine gerçekten var mıydı?

"Yıldızlar da zaman yolcusuydu. Şu kadim ışık kaynaklarından kaçı ölü güneşlerin son yansımalarıydı? Kaç tanesinin ışığı henüz dünyaya ulaşmamıştı? Bu gece bizimki dışında tüm güneşler yok olsa koca evrende yalnız kaldığımızı anlamamız kaç ömür sürerdi?"

Herkese merhaba :)

Bu kitap yorumum için çok heyecanlıyım çünkü söylemek istediğim çok şey var.Öncelikle film ve kitabı karşılaştırarak bir yorum yapacağım. İlk kitabı okuyup sonra filme gitme düşüncesindeydim fakat birçok kişi ilk filme git dedi ve ben de öyle yaptım. Kitabı konusu dışında hiç bilmediğimden filmi çok çok beğendim. Tim Burton yine harikalar yaratmış. Filmden hemen sonra kitabı okumaya başladım ve sayfalar ilerledikçe tepkim "bir dakika bu filmde böyle değildi ya" oldu. Film kafamda yer ettiğinden kitapta da aynılarını görmek istedim fakat yoktu. Film ve kitapta ortak olan yönler çok az vardı diyebilirim. Filmi birazcık bir köşeye bırakıp kitaba gelecek olursam tek kelime ile BAYILDIM! Böyle fantastik türde kitaplar çok iyi kurgulanmışsa beni kendine çekiyor ve hemencecik bitiyor. Bu kitapta benim için öyle oldu.

Karakterlerin o özellikleri,kurgunun böyle tam kıvamında olması kitabı çok farklı kılıyor. Özellikle resimlerle desteklendiği an da tadından yenmiyor. Kişileri ya da olayları anlatıp hoop arkadan bir resim geliyor ve kurgu da olsa gerçekmiş gibi bir gözle bakıyorsunuz. Benim açımdan tek kötü yanı vardı ki filmde olan karakterlerin özelliklerinin aynısının kitapta da olacağını düşündüm fakat film değiştirmişti bu karakterleri :( Emma özellikle dikkatimi çeken bir karakter olmuştu kitapta farklı özellikte görünce bence filmdeki özelliği ona daha çok yakışmıştı dedim. Kısaca toparlarsam kitab'ı filme tercih ederim ama filmdeki değiştirilen birkaç yeri de kitaba koymak isterdim :D Serinin diğer kitaplarını da okumak için sabırsızlanıyorum. Eğer filmi izleyip kitabı da okumadıysanız ee ne duruyorsunuz koşun izleyin,okuyun derim :)

Not:Filmde oynayan kişilerin oyunculukları harikaydı !!!