"Her şey, belediye otobüsünün ön kapısından uzanıp 'Nişantaşı'ndan geçer mi?' diye sormasıyla başladı. Normalde Miranda Kerr, Alessandra Ambrosio, Adriana Lima gibi meleklerle podyumda yürümesi gerekirken benimle burada, Cevizlibağ otobüs durağında bulunuyor olması kıyamet alameti değil de neydi? Uçları omuzlarına indikçe kıvrılan koyu kumral saçları, üzerinde kum saati beline kadar inen uçuk pembe gömleği, altında diz kapaklarına hasret beyaz pileli eteği, ayaklarında bilek kemiklerini açıkta bırakan kısa pembe çorabı ve yanar döner, kendinden yaylı spor ayakkabısıyla, Cevizlibağ ona hiç yakışmıyordu. Kendisi de öyle düşünmüş olacak ki şoförün onayıyla atlayıverdi körüklüye."
Eray Emre Evren sorulara kafayı takmış durumda… Bazen doğru kişilere bazen de yanlış kişilere sorular soruyor. En son dolmuş şoförüne sorduğu "Şurdan Bi' Şehremini Alır Mısın?" sorusu kitap oldu, üstüne bir de en çok satanlar arasına girdi. Şimdi kime sorduğunu bilmesek de okuyucuyu gülmekten kıracak bir soru ve eserle hepimizi başbaşa bırakıyor. "Ey Aşk Nerdesin?"
**
"Nihayet semtime geldim. Aklım hala ondaydı. Sanırım aşk dedikleri böyle bir şeydi. Karnımın içinde kelebekler uçuyordu. Eğildim karnıma baktım . Elimi üzerine koydum. Kelebekleri hissetmeye çalıştım. Tamam, aşkın bu tarifini bir dergide okumuştum kabul ediyorum ancak yine de o kelebekler içimdeydi sanki. Bir süre sonra aslında karnımın acıktığını ve kelebek olduğunu sandığım şeyin gurultu olduğunu anladım."
Kitap kahramanımız otobüs durağında gördüğü kıza aşık olur.Aynı otobüse binip kızı gittiği yere kadar takip etmeye başlar. Bir süre sonra gördüğü manzara karşısında hayalleri yıkılır çünkü kızı zengin bir çocuğun arabasına binerken görür. Yaşadığı bu hayal kırıklığını ve aşkını en yakın arkadaşına anlatmak için çabalar ama onun ilk zaman umurunda bile olmaz. Böylece bu iki arkadaşın o kızı bulma maceraları başlar ve bu yolda başlarına gelmeyen kalmaz :)
Eray Emre Evren ile ilk kitabı olan "Şurdan bi'Şehremini alır mısın?" ile tanışmıştım ve Şehremini de oturan biri olarak kitabı çok sevmiştim. Bu kitabına gelecek olursak komedisi yüksek,kahkaha atmanızı sağlayan bir kitap derim. Elime aldığım gibi 1 saat içinde bitirdim. İlk kitabı kadar ben de büyük bir etki yaratmadı ama bu kitabı sevmediğim anlamına gelmiyor. Kitabı gerçekten sevdim ve kısacık,gülmek için bir roman arıyorsanız okumanızı öneririm :)
Yorumlar
Yorum Gönder