Eğer Beni Bulursan- Emily Murdoch

Ormanın derinliklerinde saklı, yıkık dökük karavan, on beş yaşındaki Carey'in evi olarak bildiği tek yerdir. Carey, küçük kardeşi Jenessa'yla birlikte zorluklarla dolu bir yaşam sürmektedir. Anneleri onları sık sık yalnız bırakıp gittiğinde ise birbirlerine dayanak olurlar. Ta ki anneleri uzun süre ortadan kaybolup, iki yabancı hayatlarına girene kadar. Ormandan kurtulup yeni yaşamlarına başlayan kızlar kendilerini, okul hayatıyla beraber ışıltılı bir dünyanın içinde bulurlar.

Carey, bir yandan annesinin on yıl önce onu ormana kaçırma nedeniyle yüzleşirken, diğer yandan peşini bırakmayan -Jenessa'nın da bir yıldır konuşmamasına neden olan- kirli geçmişiyle baş etmeye çalışır. Carey, kardeşini ve sırlarını koruyamadığı takdirde yeni hayatları avuçlarının arasından akıp gidecektir.

"Biz insanlar, tanıdık bildik şeylerle bağlar kurarız. Yoksunluğun içinde bile bir güzellik bulabiliriz. Bu son derece insani bir tavır. Sahip olduklarımızla elimizden gelenin en iyisini yaparız."

**

"Sessizliğin ne kadar güçlü olduğunu ilk kez şu an anlıyorum. Kelimeler silahtır ve silahlar güçlüdür. Dile getirilmeyen kelimeler ve kullanılmayan silahlar da öyle."

Carey ve Jenessa ormanın derinliklerinde bir karavanda anneleri ile yaşamaktadır.Anneleri uyuşturucu bağımlısı ve kişilik bozukluğuna sahip biri. Jenessa ise yaşadıkları bir olaydan sonra konuşamayan bir kız. Sık sık şehir merkezine gidip uzun bir süre dönmeyen anneleri yüzünden Carey hem kendisine hem kardeşine bakmak zorunda kalıyor. Yine şehir merkezine giden anneleri ilk defa 2 ay boyunca geri gelmiyor ve bu süre içerisinde kızların yemekleri tükenmek üzeredir. Bir gün ormanda ayak sesleri işiten kızlar korkarlar fakat gelenlerle tanıştıktan sonra birinin Sosyal Hizmetler görevlisi diğerinin ise Carey'nin babası olduğunu öğrenirler. Konuşmalar sonucunda kızları o karavandan alıp götürürler ve mahkeme kararı ile çocuklar babalarına verilir. Babaları başka biri ile evlidir ve bir de üvey kardeşleri vardır. Melissa yani üvey anneleri babaları gibi kızları çok sever.Artık sıcacık bir evleri,temiz kıyafetleri vardır.Tek bir sorun dışında her şey güzeldir,üvey kardeşleri Delaney. Kıskandığı ve bütün ilginin onlarda olduğu için özellikle Carey'e bazı şeyler yapar fakat birbirlerini anlayıp konuşmaya başladıklarında her şey yoluna girer. Tek bir sorun kalmıştır hayatlarında Jenassa ne yaşadı da konuşmuyor? Carey'nin ve Jenassa'nın sakladığı bu sır ne? Bu sırrı babalarına söyleyebilecekler mi?

"İstediklerini ve hayallerini elde edene kadar,zaten onlara sahipmişsin gibi davran."

Uzun süredir klasik ve distopik kitaplar okuduğum için bu tarz kitaplara ara vermiştim çünkü ilgimi çekmemeye başlamışları. Ama bu kitabın arka kapak yazısını okuyunca bir şans vermem gerektiğini düşündüm,başladım okumaya ve 2 saat gibi bir sürede bitirdim. O kadar etkileyici ve merak uyandırıcıydı ki elimden bırakamadım. Yazar olayları,hikayeyi çok güzel kurgulamış ve dili çok akıcı. Çok sevemediğim tek bir nokta vardı o da Carey'nin kardeşine karşı takındığı annelik tavırları. Kitabı okuyunca böyle olması doğal,tek kalmışlar ona bağlanacak annelik yapacak falan diyorsunuz ama bana biraz abartılmış gibi geldi. 

Bir de çok üzüldüğüm o sır vardı. Okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksınız o sır ile ilgili... Kısacası çok güzel bir kitap. Eğer ağır ve yoğun anlamlar yüklü kitaplardan biraz başınızı kaldırıp farklı dünyalara dalmak isterseniz kesinlikle bu kitabı öneririm. Unutmadan galiba seri halinde olacak çünkü son satırında "bu daha yalnızca başlangıç" yazıyordu. Umarım ikinci kitabı da çıkar. Herkese mutlu geceler :)