1984- George Orwell



Parti'nin dünya görüşü, onu hiç anlayamayan insanlara çok daha kolay dayatılıyordu. (...) Her şeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı çünkü tıpkı bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi, yuttuklarından geriye bir şey kalmıyordu.

George Orwell'in kült kitabı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, yazarın geleceğe ilişkin bir kâbus senaryosudur. Bireyselliğin yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleşmiş kitlelere dönüştürüldüğü totaliter bir dünya düzeni, romanda inanılmaz bir hayal gücüyle, en ince ayrıntısına kadar kurgulanmıştır. Geçmişte ve günümüzde dünya sahnesinde tezgâhlanan oyunlar düşünüldüğünde, ütopik olduğu kadar gerçekçi bir romandır Bin Dokuz Yüz Seksen Dört. Güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyen bir başyapıttır; yalnızca yarına değil, bugüne de ilişkin bir uyarı çığlığıdır. 


Can Yayınları, bu "bütün zamanların kitabını" Celâl Üster'in özenli çevirisiyle okura sunmaktan kıvanç duyuyor.

**

"İnsan,ardında tek bir iz bile,bir kağıt parçasına karalanmış tek bir adsız sözcük bile bırakamadıktan sonra,geleceğe nasıl seslenebilirdi?"


Kitap seçimi yaparken bana yardım eden biri tarafından önerilen kitaplardan bir tanesi 1984... Yorumuma başlamadan önce ona buradan iki söz söylemek istiyorum.Zaten görüşlerine,söylediklerine çok değer veriyordum bu konuda da beni yanıltmadığın ve böyle güzel bir kitapla beni buluşturduğun için sana sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum...
Ve artık gelelim kitap yorumuna. Bir dünya düşünün bu dünyada sizin var olma amacınız Parti denilen hükmeden güce hizmet etmek.Düşünmeniz yasaklanmış,her dakika izleniyorsunuz,duygular köreltilmiş,aşk evliliği yapmak mı? İmkansız... Özellikle kitapta dikkatimi çeken şeylerden biri de evlilik konusu ve cinsel ilişkiden zevki kaldırmak oldu. Bunları yapıyorlar çünkü evlilik sadece partiye çocuk doğurmak anlamını taşıyor ve bu çocuklar ailelerinin yanlış bir hareketinde her şeyi partiye çok kolay ispiyonlayabilecek şekilde eğitiliyorlar.

" Tüm kadınlar, partinin amaçladığı gibi ulaşılmazdı. İstediği, sevilmekten çok, ömründe bir kez de olsa bu erdem duvarını yıkmaktı. Cinsel eylem, eğer başarıyla yerine getirilirse başkaldırmak demekti. Birisini istemek bir düşünce suçuydu…"




"Bazı şeyler geri gelmiyordu,insan bir daha geriye dönemiyordu.İnsanın içinde bir şeyler ölüyor,yanıp kül oluyordu."


Kitabın baş kahramanı Winston Smith orta halli bir memur ve bunca baskıya, propagandaya rağmen partinin söylediklerinin yalan olduğunu düşünüyor ve hatta yasak olduğunu bile bile aşık oluyor. Sonrasında ne mi oluyor? Yıllar süren işkencelere tanık oluyorsunuz.
Bir diğer değinmek istediğim konu kitabın kapağında da fark ettiyseniz bir göz var işte o "Büyük Birader"in gözü.Bu partinin tepesindeki adam ve her dakika sizi izliyor. Her yerde afişleri var ve yazan tek şey "Büyük Biraderin gözü üzerinde". O kadar çok sözü geçiyor ki bazen siz bile izleniyormuşsunuz gibi bir his oluşuyor.
Anlıyoruz ki partinin kişilerden daha üstün tutulduğu,kişilerin değil partinin bir şeyleri değiştireceği betimleniyor ve her şeyin tek adam üstüne kurulu olduğunu, günümüzde de bu tek adamlık sistemini Orwell gözümünüzün içine sokarak anlatıyor.



"Geçmişi denetim altında tutan, geleceği de denetim altında tutar; şimdiyi denetim altında tutan, geçmişi de denetim altında tutar."

Bu kitabın en iyi distopyalardan biri sayılmasının en büyük nedeni Orwell'in kurguladığı dünya kesinlikle. Özellikle kitabın sonuna o kadar şaşırdım ki...Winstondan beklemediğim bir olay yaşandı. Ama hep böyle değil mi hayatta her şey tersine dönebiliyor...
Evet, kitabın içinde anlatılanlar eğlenceli değil fakat kurgulanan dünyanın ne kadar karanlık ve korkunç olduğunu okuyup ders alması gerektiğini düşünüyorum. Ve bu kitabı ölmeden önce kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum.

Yorumlar

  1. Kitabı okurken kesinlikle aklımıza günümüz dünyası geliyor. Sanırım yüzyıllardır sorunlar ve çözümleri hep aynı. Yani her şey aynı, değişen bir şey olmadığı gibi değiştirmeye çalışan insan sayısı da oldukça az sanırım... Ben özellikle, birkaç gün içinde aynı haberi ya da bilgiyi değiştirip tam tersi şekilde yayımlamaya başladıkları halde verilen tepkisizliğe şaşırıp -ya da takılıp- kalmıştım. Yine harika bir kitap seçimi yapmışsın ve yorumlamışsın, cümlelerine sağlık kuzum!..

    YanıtlaSil
  2. Yorumunun güzelliği der susarım kuzum... Takıldığım olaylardan biri de oydu benim. Çok teşekkür ederim böyle güzel bir yorum için beni çok mutlu ettin canım ! :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder