"Birini ya da bir şeyi sevmek, değer vermek, onu her şeyiyle sevmek demektir çoğu zaman. Ne olduğunu, ne olacağını, sınırlarını bilip, hatalarıyla, eksiklikleriyle, yanlışlarıyla ve sebep olduğu üzüntülerle kabul etmek demektir. Hiç kıvırmasak mı? Kıvırmadan söyleyelim evet, gerçekten sevmek bir tür çaresizliktir. Bir şeyi gerçekten çok seviyorsan başka çaren yoktur da ondan seviyorsundur." Ramazan'ın, Zöhre'nin, Aziz'in, Musa'nın, Pervin ablanın ve görmediklerimizin, görmezden geldiklerimizin hikâyeleri… Ali Lidar bu defa anlatılarının yanına öykülerini de ekliyor; hatıraların hesabını tutuyor ve hayatın z raporunu gözlerimizin önüne seriyor…
**
"Birini gerçekten sevmek istiyorsanız ya da sevip sevmediğinizden emin değilseniz,ona herkesin gördüğü ön tarafından değil de herkesten,sizden bile saklamak istediği yan tarafından bakmaya çalışın.Eğer yan tarafından da severseniz ya da seviyorsanız,gerçekten seviyorsunuzdur."
Ali Lidar ile ilk olarak canım Gamzem'in (@tymsgamze) sayesinde Tesirsiz Parçalar kitabı ile tanıştım.Beni etkileyen kitapların başında gelir kendisi bu yüzdendir ki çizmediğim satır kalmamıştır.Ne zaman bir şey olsa,sussam,haykıracaklarım içimde büyüse işte o zaman Ali Lidar çıkar meydana...Haykıramadıklarım,sustuklarım dökülüverir satırlarına..Tesirsiz Parçalardan sonra Z Raporunda da aynısı oldu.
"Öyle işte,hayat da öyle.En çok sevdiklerimiz,bizi en çok üzenler,canımızı en çok yakanlar değil mi?"
O kadar kalpten o kadar içten yazıyor ki...Evet bunlar benim söylemek istediklerim hatta yaşadıklarımın ta kendisi diyorsunuz. Z raporu kitabında da düşüncelerini öyküler şeklinde bir araya getirmiş ve yine beni etkileyen kitapların başında yer almayı başardı.O kadar sade ve mükemmel bir dili var ki...Elinizden bırakmadan okumak istiyorsunuz.
Yorumlar
Yorum Gönder