Kırmızı Saçlı Kadın-Orhan Pamuk


İlk aşk deneyimi bütün bir hayatı belirler mi? 
Yoksa kaderimizi çizen yalnızca tarihin ve efsanelerin gücü müdür?

Orhan Pamuk, Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan yeni romanı Kırmızı Saçlı Kadın'da bizi otuz yıl önce İstanbul yakınlarındaki bir kasabada liseli bir gencin yaşadığı sarsıcı bir aşk hikâyesiyle, büyük bir insani suçun peşinden sürüklüyor.
**

"Yorgunluğumuz ve kalp kırıklığımızın bizi birbirimize yaklaştırması en büyük kazancımızdı."


Başkarakterimiz Cem 80'li yıllarda liseye giderken,eczacı olan babası bir gün ortadan kaybolur.Annesi ile kalan Cem üniversite sınavına hazırlanmak için dershaneye gidecek ve harçlığını çalışarak kazanması gerekecek.Bir işte çalışırken kuyucu Mahmut Usta'nın yanında daha yüksek bir maaşla işe başlar.İkisi birlikte zor bir yola koyulurlar.İkili gittikleri yerde genelde Öngören'e çay içmeye inerler ve bir gün Cem Kırmızı Saçlı Kadın'ı görüp ona aşık olur.Bir süre sonra beraber olurlar ve beraber olduktan sonraki gün çok kötü bir olayla karşılaşırlar.Peki yaşadıkları bu olay ne? Hayatlarını nasıl etkiledi dersiniz?



İlk okuduğum Orhan Pamuk kitabı kendisi.Başlarda biraz sıkıldım çünkü konusu çok değişik geldi ama sonra olaylar biraz daha ilerledikçe beni kendisine çekti kitap.Özellikle kitapta bulunan enteresan hikayeler ilgimi çekti.Kesinlikle okuyun diyebileceğim bir kitap değil kendisi çünkü hem konusunun değişik olması hem de okuyacağınız ruh hali sizi farklı sonuçlara götürebilir. 

Yorumlar