İki uyumsuz insan
Sıradışı bir aşk
Eleanor
Kızıl saçlar, tuhaf giysiler. Park başını çevirene kadar onun arkasında duran; o uyanana kadar yanında uzanan; diğer herkesi daha soluk, daha sıradan ve yetersiz gösteren… Eleanor.
Park
Bir şarkıyı ona dinletmeden Eleanor'un seveceğini bilen; o sonunu anlatmadan esprilerine gülen; göğsünde, tam boğazının altında, Eleanor'u ona verdiği sözleri tutmaya itecek bir yere sahip olan… Park. İlk aşkın sonsuza dek sürmeyeceğini bilecek kadar zeki ama bunu deneyecek kadar cesur ve umutsuz, on altı yaşındaki iki talihsiz âşığın bir okul yılı boyunca süren hikâyesi. Eleanor, Park'la karşılaştığında siz de ilk aşkınızı ve nasıl da büyülendiğinizi hatırlayacaksınız...
**
Eleanor 16 yaşında, kızıl,kıvırcık saçları olan,okulun diğer popüler kızları gibi incecik ya da makyaj yapan biri değil.Neyse o olan,doğal bir kız.Ve kesinlikle mükemmel bir hayatı yok.
Park,16 yaşında anne tarafından Koreli,müzik dinlemeyi ve çizgi roman okumayı çok seven biri.
Aralarındaki etkileşim Eleanor'un serviste Park'ın yanına oturup onun çizgi romanlarını göz ucuyla okumasıyla başlıyor.Sonra zaten olan oluyor..İlk yakınlaşma,ilk öpücük,ilk telefon konuşmaları derken kitap sizi öyle bir içine çekiyor ki bırakmak istemiyorsunuz.İçiniz parçalansa da kitap bir süre sonra bitiyor ama aklınızdan bir süre çıkmıyor... (Konusu hakkında daha çok yorum yazardım fakat okumayanlar için bu kötü olur. )
"Eleanor'un elini tutmak bir kelebeği tutmaktan farksızdı.Ya da atan bir kalbi tutmaktan.Coşkuyla nefes alıp veren canlı bir varlığı tutmak gibiydi."
Gördüğünüz gibi bu kitap için mükemmel kız,mükemmel bir hayat ya da mükemmel bir erkek demedim. Çünkü Eleanor ne bizim başka kitaplarda okuduğumuz gibi 'çok güzel' olarak tanımlanan bir kız ve çok güzel bir hayat sürüyor ne de Park o 'çok yakışıklı' dediğimiz bir erkek.İkisi de kendi halin de en önemlisi başkaları gibi olmayan,başkalarına benzemek istemeyen iki 'mükemmel' insan.
Hepimiz kusursuzu istemez miyiz? Bir eksiği olmasın,yakışıklı/güzel olsun şöyle olsun böyle olsun...Peki gerçek hayatta o sevdiğiniz kızın/adamın hiç mi eksik yanı yok?Tabi ki var.Ama o kişiye gerçek aşkla bakarsan sen bu eksiği bu kusuru görmezsin.Onu olduğu gibi seversin.İşte Eleanor &Park'ın aşkı da bizi bunu anlatıyor.Bir insanı olduğu gibi kusurlarıyla sevmenin nasıl değerli olduğunu...
"Eleanor haklıydı.O asla güzel görünmüyordu.Bir sanat eseriydi ve sanat eserleri güzel görünmekten çok size bir şeyler hissettirirdi."
Eleanor & Park, şu ana kadar okuduğum aşk içeren en gerçekçi ve akla mantığa en uygun kitap olabilir. Sonunda farklı, sadece dış görünüş için birinden hoşlanmayan, her insan gibi kusurları olan, içimizden, samimi karakterleri var bu romanın.
Diyeceğim o ki siz de bu kitabı okuyun bu güzel aşk'ı sizde görün.
Yorumlar
Yorum Gönder