"Hayatınızı birine bağlarsanız ve geriye kalan her şey önemini kaybeder."
Yirmili yaşlarda hayat daha kolaydı. Özellikle de konu aşk olduğunda. Biriyle tanışıyordun,sen onları seçiyordun,onlar seni seçiyordu. Birlikte dünyayı fethedebilirdiniz. Paris'e taşınabilirdiniz. Bir sürü çocuk sahibi olabilir veya çiftçilik yapabilirdiniz. Günlük tuttuğunuz zamanlarda yazdığınız her şeyi yapabilirdiniz. Hayaller, parlak, çarpıcı renklerde yaşanacaktı. Hayat sizindi, ikinizindi. Her şeye birlikte göğüs gerip birlikte yaşayabilirdiniz. Hayatınızı birine bağlardınız ve gerisi önemini kaybederdi. Peki ya şimdi?
***
Pena Yayınlarından çıkan bu kitap başlarda beni çok korkuttu çünkü Sarah Jio'nun Agapi kitabı ile hüsrana uğramıştım.Hem güzel bir çeviri yapılmamıştı hem de diğer kitaplarına bakıldığın da farklı bir tarz ve konuyu işlemişti yazar.Fakat bu kitap tüm korkularımı söküp attı. Agapi kitabından sonra özüne dönüyor ve ilk sayfasında bizi şaşırtmaya başlıyor.Bu sefer geçmiş ile değil gelecek ile açılıyor kitap.
"Yarın ne olacağını kim biliyordu?Hayat,bana bir şey öğrettiyse bu, yarının hiçbir zaman olmayabileceğiydi. Ya da daha kötüsü kalbinizi ellerinde tutan insanın bir gün ortadan kaybolabileceğiydi."
Başkarakterimiz Kailey üniversiteyi bitirip arkadaşı Tracy ile Seattle'a taşınır ve burada sonsuz aşkı Cade ile tanışır. Cade arkadaşı ile bir plak şirketini yönetmektedir. Başlarda her şey mükemmel ve toz pembe giderken hayat onları kötü bir sürpriz ile karşılayacaktır. Cade bir gün ortadan kaybolur ve Kailey uzun süre onu arar. Bir süre sonra hayatına Ryan girer (Ryan'a bayıldım diyebilirim hangi erkek bunca yaşanan şeye aşk'ı sayesinde katlanabilirdi bilmiyorum.).Her şey çok güzel giderken Kailey hiç beklemediği bir sürprizle karşılaşır. Acaba bu sürpriz neydi?
"Ona olan aşkım değişmez ve gerçekti. Okyanustaki dalgalardan daha şiddetli,gökyüzündeki yıldızlardan daha parlaktı."
Sürükleyici bir aşk hikayesiydi fakat beni aşktan öte daha derinden etkileyen şeyler yazarın evsiz insanlara karşı yazdığı şeylerdi. Özellikle kitapta bir sayfada geçen evsiz birine hastane de yer yok derlerken gelen başka bir aileye -üstleri başları düzgün diye- yer var demeleri hayatın tüm acımasızlığını gözler önüne seriyordu.
Kısacası her zamanki gibi bir günde biten güzel bir Sarah Jio kitabı olmuş.Eğer bazı şeylerden uzaklaşmak istiyorsanız kesinlikle alın okuyun. Ve son olarak hayatın bize neler getireceğini hiçbirimiz bilmiyoruz bu yüzden hayatı dolu dolu yaşayın. :)
Yorumlar
Yorum Gönder