Tarih kendini tekrar ediyor.
Nüfuz sahibi işadamı Kenneth Ellinder, oğlunun cinayetini araştırması için dedektiflikten avukatlığa geçiş yapan Charlie Priest’le anlaşır. Ne var ki Priest sıradan bir avukat değildir. Bu dava, çok zeki ama aynı zamanda psikolojik sorunları olan Priest’i ve yakın çevresindekileri uçuruma itecektir.
Priest kanıtların peşinden İkinci Dünya Savaşı’nın karanlık son günlerine dek geri gider. Yahudi Soykırımı’nın külleri arasına gömülmüş bir sır, insanlığı yok etme tehdidi taşıyan bir zehir kadar ölümcüldür.
Ortadan kaybolan kurbanların sayısı artarken, Priest gerçeği ortaya çıkarmak için zamana karşı yarışmalı, kanlı tarihin tekerrür etmesini engellemelidir.
“Mayıs Sineği psikolojik bir gizem. Charlie Priest karakteri hızlı düşünmesi, ince zekâsı ve esprileriyle okuru kitaba bağlıyor. Kurguysa her sayfada insanı içine çeken ilginç olaylarla ilerliyor.”
- Espresso Coco -
**
“Cehennem gerçekten varsa, burası kapısına yakın bir yer olmalıydı.”
Zengin iş adamının oğlu çok kötü bir cinayete kurban gider. Bunun üzerine bu cinayeti araştırmak üzere eski dedektif ama şimdilerin yeni avukat'ı Charlie Priest ile anlaşılır. Priest'in psikolojik sorunları vardır ve bu davayı araştırmaya başladıkça, yaşanılan olayların nereye gittiğini gördükçe onun üzerinde yaşanan etki gittikçe sarsıcı hale gelmeye başlar.
Mayıs Sineği bir gerilim kitabı ve bu gerilimi kitabı okurken her sayfa da hissediyorsunuz. Başları biraz durağan geçse de ilerleyen sayfalar da olaylar çok heyecanlı bir hale dönüştü.Sonu beni çok şaşırttı çünkü yazar tam bir ters köşe yapmıştı. Eğer gerilim türü kitapları seviyorsanız, okumanızı tavsiye ederim.
Yorumlar
Yorum Gönder