Gurur ve Önyargı- Jane Austen



Jane Austen (1775-1817): Sadece kırk iki yıllık, gözden uzak ve sade yaşantısına karşın yazdıklarıyla "roman tarihinin ilk büyük (ve sahici) kültü" olmayı başaran bir 19. yüzyıl romancısıdır. Sayısız TV ve sinema uyarlamalarının yanısıra tüm "satış / okunma" anketlerinin de gösterdiği üzere, yazarın 1813'de yayınlanan ikinci romanı Gurur ve Önyargı tüm zamanların en sevilen romanlarının başında gelir. Bu da, sanırız, Austen'in, dünyanın pek çok yerinde geleneklerin kadına biçtiği "en iyi gelecek" rolüyle kadınların aşklarını seçme hakkı arasındaki gerilimi "mizah, zeka ve sevecenlik"le yansıtmasından kaynaklanmaktadır.
**

"Akşamı bu şekilde geçirmek ne tatlı! Doğrusu okumak gibi tatlı şey yok! Başka her şey insanı kitaptan daha çabuk yoruyor!.. kendi evim olduğu zaman müthiş bir kütüphanem olmazsa mutsuz olurum."


Kitap beş kız kardeş,bir köşede oturan bir baba ve kızları sürekli evlendirmeye çalışan anne olmak üzere yedi kişilik Bennet ve sayılı zenginlerden olan Bingley ve Darcy ailelerinden oluşuyor.Bu beş kızın hepsi öyle ya da böyle bir koca peşinde. Bizim ana kahramanımız olan Elizabeth Bennet bu duruma daha mesafeli ve ailenin en saygın kişilerinden. Bir gün Bingley ve Darcy bu şehre geliyor ve herkesi bir heyecan kaplıyor. Elizabeth Darcy'in tavırlarından hoşlanmıyor ve Darcy de Elizabethlerin zengin olmamasından ve ailenin terbiyesiz olarak anılmasından dolayı evlenmelerinin iyi bir karar olmadığını düşünüyor ve bunu evlilik teklifi ederken Elizabeth'e söylüyor ve cevap olarak onunla evlenmek istemediğini söylüyor kahramanımız. Elizabeth'in ablası Jane Bingleyden hoşlanıyor ama Darcy aralarına girip ikiliyi ayırıyor. Bu iki zengin oğlan birden şehirden ayrılıyor ve geriye Jane açıkta Elizabeth de ablası için üzgün bir şekilde kalıyor. Bundan sonra da gerçekler,kibir,önyargı,hoş tesadüfler,evlilik teklifleri ve reddedilenler diye hikaye devam ediyor.


"Gerçekten sevdiğim pek az insan var; hele saygı duyduğum daha da az insan var. Dünyayı tanıdıkça hoşnutsuzluğum daha da artıyor; her geçen gün insan karakterinin tutarsızlığına ve akıllı, duygulu görünenlere bile güvenilmeyeceğine olan inancım güçleniyor."



Yine bir klasik roman ile karşınızdayım. Öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki klasikler ya da başka türde kitaplar çok satsın ve toplumun ilgisini çeksin diye asıl isimlerini değiştiriyorsunuz ya gerçekten bu durumu hiç sevmiyorum. Gurur ve Önyargı öyle güzel bir isimken neden bazı yayınevleri bunu Aşk ve Gurur diye çevrilmiş? Aşk varya orda öyle çok satar düşüncesiyle tabi... Neyse biz kitaba dönelim. 
Okuduğum klasikler içinde beni kelimenin tam manasıyla büyüleyen bir kitap oldu Gurur ve Önyargı... Okudukça her kelimesini beynime kazımak istedim.Nefretle karışık olan bu aşk beni çok etkiledi.


"Kitaplar hakkında ne düşünüyorsunuz?" dedi gülümseyerek. "Kitaplar... Yo! Hayır... Aynı kitapları okumadığımıza eminim, aynı duygularla okumadığımıza da eminim."


Bir diğer etkileyen olay ise Elizabeth'in o dönemde sözünü saklamayan bir kadın olması,hiçbir şeye boyun eğmemesi oldu. Hikayeye bakıldığında biraz ağır gibi duruyor ama öyle değil çok akıcı gidiyor ve sizi etkisi altına alıyor. Kısacası kitabın her yerinde sizi etkileyebilecek bir şeyler var. Eee bu kadar övülmesi de doğal tabi. Eğer hala okumadıysanız hemen okumanızı tavsiye ederim :)




Yorumlar